İstanbul depremi, beraberinde büyük bir facia getireceği nedeniyle Türkiye’yi en fazla endişelendiren unsurlar arasında yer alıyor. Bu sebeple depremle alakalı çalışmalar ve talimatlar yapılmaya devam ediyor. Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, yapılan gözlemler sonucunda İstanbul’un altından geçen fayların üzerinde fazla yoğun bir şekilde enerji biriktiğini ve depremin eli kulağında olabileceğini dile getirdi.
Açıklamalarını naklen yayın üzerinden gerçekleştiren Prof. Dr. Naci Görür, kesin olarak gerçekleşmesi beklenen depremin en az 7,0 büyüklüğünde olacağı yönünde açıklamada bulundu. Yer bilimci, İstanbul’un bu depreme demin hazırlıklı olmadığını ve tedbirler alınmaya başlanmazsa can kaybının fazla olacağını belirtti.
İki fay birdenbire kırılırsa durum daha da kötü olacak
Naci Görür, Türkiye’de yer sarsıntısı gerçekleşmesi beklenen başka bölgelerin de olduğunu fakat özellikle İstanbul depremine daha fazla yoğunlaştığını belirtiyor. Görür’e tarafından 1999 yılında yaşanan Gölcük depremi, 250 senede birikebilecek bir enerjiyi 45 saniyede faylara aktardı ve bu yüzden de faylar bundan böyle dayanabilecek durumda değiller.
İstanbul’un aşağıda riskli durumda 2 öbür fay bulunduğunu dile getiren Görür, bir fayın Kumburgaz fay kolu diğerinin ise Adalar’ın güneyinden geçen fay hattı olduğunu belirtiyor. Kumburgaz fay kolu kırılırsa 7,2, Adalar’dan geçen fay kolu kırılırsa 7,0 büyüklüğünde bir zelzele gerçekleşmesi bekleniyor. Görür, her iki fayın da aynı anda kırılması durumunda büyüklüğün 7,6’ya çıkacağını belirtti.
“Millet ve devlet, afete aleyhinde hazırlık olmalı”
Yer bilimci Naci Görür, beklenen depreme rağmen İstanbul’un tedbirli olmadığını dile getirdi. Kentsel dönüşümün doğru yapılmadığını, ancak bu kapsamla güçlendirilen binaların tekrar üstünlük sağlayacağını söyleyen profesör, vatandaşın ve devletin olası bir afete karşı hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı. Görür, yaşanabilecek can kaybına dair endişelerini şu sözlerle dile getirdi; “Nüfus 17 milyon olduğunu düşünürsek yüzde 60 yapının da gecekondu olduğunu varsayarsak, can kaybının pozitif olacağını söyleyebiliriz.”
