2020 yılının bir numarası olan koronavirüs salgını, bugüne değin onlarca konuyla ilgili tartışıldı. Bu konular aralarında virüsün Çin’de çıkıp çıkmadığı, laboratuvarda üretilip üretilmediği gibi şeyler vardı. Ancak geçen günler ve bilim insanlarının çalışmaları, koronavirüs salgınıyla ilgili yeni bir tartışmayı daha ortaya çıkardı. Bu kavga, bilhassa Yahudi ve Müslüman nüfusun yoğun olduğu ülkelerin yeni gündemi haline geldi.
Koronavirüs salgını, bundan böyle yavaşça sona erecek gibi görünüyor. Zira bilim insanları, yaptıkları çalışmalarla COVID-19’a karşısında tesir gösterebilen aşılar üretmeyi başardılar. Gündeme gelen yeni kavga konusu ise bu aşıların içeriği ile ilgili. İddialara kadar koronavirüs aşılarının içeriğinde, domuz jelatini bulunuyor. Bu da İslam ve Yahudi hukukları için tartışılan bir mesele. Peki, yalnızca koronavirüs yok, herhangi bir aşıda neden domuz jelatini kullanılıyor?
Domuz jelatini, üretilen aşıların saklama ve taşıma koşullarını iyileştiriyor
Domuz jelatini, tıp ve aşı sektörü için manâlı bir araç gereç. Uzun senelerdir kullanılan madde, aşıların gizleme ve nakliye koşullarını iyileştirmek için bir dengeleyici görevi görüyor. Fakat domuz jelatininin ihtilaflı yapısı, özellikle de kamuoylarında eleştirilebiliyor. Aslına bakacak olursak, bu ihtilaflı konuyla ilgili senelerdir zaman gelen araştırmalar var. İsviçre’ye kadar domuz jelatini içermeyen aşı yapılmış durumdayken, Malezya ve Suudi Arabistan’daki bilim insanları, domuz jelatini içermeyen aşı üretmeye çalışmaya devam ediyorlar.
Pfizer, Moderna ve AstraZeneca gibi koronavirüs aşısı geliştiren bir takım şirketler, aşı içeriğinde domuz jelatini olmadığını çoktan açıkladılar. Ancak bu şart şu an için, resmen onaylanmadı. Yani örneğin Pfizer ile BioNTech’in ürettiği koronavirüs aşısında “Helal” damgası, şu lahza için yok. Bu da hem Müslümanlar keza de Yahudiler için aşının vurulup vurulmayacağı konusunda tedirginlikler yaşanmasına yol açıyor.
Endonezya, domuz jelatini taşıyan aşılar sebebiyle ciddi sorunlarla aleyhinde karşıya kalmıştı
Domuz jelatini taşıyan aşılarla ilgili en büyük tartışmaların yaşandığı ülkelerden bir tanesine, Endonezya‘ydı. 2018 yılında yaşanan olayda aşıların İslam hükümlerine ait olup olmadığını inceleyen uzmanlar, domuz jelatini nedeniyle kızamık ve kızamıkçık aşılarının ülkede kullanılmasına engel olmaya çalışmıştı. Bu durumun kamuoyunu etkilemesi üzerine insanlar, çocuklarına kızamık ve kızamıkçık aşısı vurdurmaktan çekinmişti. Peki sonradan ne oldu dersiniz? Resmi verilere tarafından Endonezya, kızamık hastalığının en fazla görüldüğü üçüncü ülke tarihe geçti.
Radikal Yahudiler ile Endonezya’nın görüşü az daha aynı
Yahudilik inancı da domuz eti ve türevlerinin tüketimini yasaklıyor. Oysa konuyla ilgili ayrı görüşler de mevcut. Kanaat önderlerinin büyük bir bölümü, sıhhat ve bilim konusunda böyle bir yaklaşım sergilenemeyeceğini ifade ediyorlar. Neticede domuzdan elde edilen bir madde ağız yolu ile ve isteyerek alınmıyor. Ama bu görüşe karşısında gelen fazla sağcı Yahudiler, domuza dair her şeyi reddediyorlar. Uzmanlara kadar her iki dini inanca mensup olan insanların bir bölümü, aşıya karşı çıkacaklar.
